Deprem Sonrası Çocuklarla İletişim Nasıl Olmalıdır?
Deprem hem fiziksel hem de psikolojik açıdan insanları etkileyen bir doğal afettir. Deprem sonrasında, özellikle çocukların yaşadığı stres ve korku, doğru bir şekilde ele alınması gereken bir konudur. Yaşlara göre verilen tepkiler değişiklik gösterebilir:
2-5 yaş aralığındaki okul öncesi çocuklar, yaşadıkları deneyimleri sözlü olarak ifade etmekte güçlük çekebilirler. Bu dönemde çocuklar, etrafındaki yetişkinlerle güçlü bir bağ kurarak kendilerini güvende hissetmek isterler. 6-11 yaş aralığındaki okul çağı çocukları ise sözlü ifade becerilerinin daha gelişmiş olduğu için afet durumunu daha iyi kavrayabilirler. Bu dönemde çocuklar, yaşadıkları deneyimleri paylaşarak duygularını ifade etme ve çözüm arama becerilerini geliştirirler. 12-18 yaş aralığındaki ergenlik dönemi ise sosyal ilişkilerin daha yoğun olduğu bir dönemdir. Kayıplarla başa çıkma konusunda zorluklar yaşayan ergenler, umutsuzluk, çaresizlik, suçluluk, utanç, panik, kaygı ve korku gibi yoğun duygularla başa çıkmak zorunda kalabilirler. Bu dönemde ergenlerin, uzman bir ruh sağlığı profesyonelinden destek almaları önemlidir. Çocuklarla etkili bir iletişim kurmak, onların duygularını anlamak ve rahatlamalarına yardımcı olmak için önemlidir. İşte size, deprem sonrasında çocuklarla iletişim kurmanın yolları:
Belirsizliği giderin: Türk psikologlar derneğine göre; çocukların yaşadıkları olayı belirsiz değerlendirmemeleri gerekiyor. Yani ona depremin ne olduğunu, nasıl oluştuğunu, bir doğa olayı olduğunu anlatmalısınız. Çünkü çocuklar anlamadıkları şeylerden daha çok korkarlar.
Neler yaşadığını anlatmasına izin verin: Anlatırken ses tonunu, yüz ifadesini ve diğer vücut dili ifadelerini gözlemleyin. Hala korkuyor ve anlam veremiyor olabilir.
Ona güven verin: Her zaman birlikte olduğunuzu belirtin. Anladığını düşünerek bir kez söylemeyin sık sık tekrarlayın. Deprem sonrasında çocuklarla iletişim kurmak için en önemli adımlardan biri, onların duygularını anlamak ve rahatlamalarına yardımcı olmaktır. Bu amaçla, çocuğunuzla yakın bir temas kurarak, ona kendisini yalnız bırakmayacağınız mesajını verin. Bu yakın temas, çocuğunuzun güvende olduğunu hissetmesine ve korkularının azalmasına yardımcı olabilir. Bu nedenle, deprem sonrasında çocuğunuzu kucaklayın ve rahatlatıcı bir ortam sağlamak için ona destek olun.
Normal Rutinlere Geri Dönün: Deprem sonrasında normal rutinlerinize geri dönmek, çocuklarınızın kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabilir. Rutinler, çocukların hayatlarında güvenli bir alan sağlar.
Oyun ve Eğlence: Çocuklarınızın stres ve kaygılarını azaltmak için, onlara oyun ve eğlence imkânı sunun. Onlarla oyun oynayabilir, film izleyebilir veya kitap okuyabilirsiniz.
Profesyonel Yardım: Eğer kişisel çabalarınız olumsuz psikolojik etkileri azaltmakta yetersiz kalıyorsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek almanız gerektiğini unutmayın. Profesyonel yardım, ruh sağlığı açısından önemli bir adımdır ve birçok durumda önemli bir fark yaratabilir. Kendinize ve sevdiklerinize özen gösterin, zor zamanlarda yardım almak cesaretli bir davranıştır.
İş Birliği Yapın: Afet sonrası süreçte çocuklar, genellikle kendilerini soyutlanmış hissederler. Bu nedenle, çocuğunuzun soyutlanmasına izin vermeden, onunla iş birliği yaparak öz yeterlilik hissinin güçlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Çocuğunuzun kapasitesini göz önünde bulundurarak, birtakım görev ve sorumluluklar vermeniz, onun öz güven duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. Örneğin, çocuğunuzun odasını düzenlemesini ya da küçük bir bahçe işi yapmasını isteyebilirsiniz. Bu görevler, çocuğunuzun kendisini önemli hissetmesine ve kendi başına bir şeyler yapabileceğini fark etmesine yardımcı olacaktır. Böylelikle, afet sonrası süreçte çocuğunuzun özgüveni artacak ve yaşadığı stresle daha iyi başa çıkabilecektir.
Akranlarıyla İlişki Kurmasına Teşvik Edin: Afet sonrası süreçte çocukların, akranlarıyla iletişim kurmaları önemlidir. Bu nedenle, bulunduğunuz bölgedeki yaşıtlarıyla vakit geçirmesine izin verin ve güvenli bir ortamda oyun oynamaları için fırsat sunun. Afet öncesi rutinleri tekrarlamak da çocuklar başta olmak üzere tüm bireyler üzerinde iyileştirici bir etkiye sahiptir.
Tutumlarınızı İyileştirin: Ebeveynlerin en yaygın hatalarından biri, çocukların kendileri gibi düşündüklerini ve hissettiklerini sanmalarıdır. Ancak çocukların hayal güçleri sınırsızdır ve onların düşünce dünyası farklı olabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin sabırlı, anlayışlı ve şefkatli olması gerekiyor. Çocuğunuzla iletişim kurarken onunla aynı seviyede olun ve göz teması kurun. Ayrıca, çocuğunuzun içinde bulunduğu durumu anlamasına yardımcı olun ve kaotik ortama karşı tutumunuzu iyileştirin. Böylece çocuğunuzun stresi azalacak ve daha rahat bir şekilde bu süreçle başa çıkabilecektir.